Ekonomi

Ekonomist Prof. Dr. Ersan Öz: “OVP tahminleri gerçekçi analizlere dayanıyor”

Kütahya Teknokent Genel Müdürü Ekonomist Prof. Dr. Ersan Öz, Resmi Gazete’de yayımlanan ve ekonominin amaçları, unsurları ve politikalarına ilişkin makroekonomik varsayımları içeren Türkiye Orta Vadeli Programı (OVP) hakkında açıklamalarda bulundu.

Öz, “Ekonomik gelişmeleri yakından takip eden biri olarak gerçekçi analizlere dayandığını söylemek yanlış olmaz. Bu programda açıklanan istatistiki veriler, 2022’den başlayarak 2023 yılı gerçekleşme tahmini ve enflasyondur. istihdam, büyüme, ihracat, cari açık gibi temel ekonomik gösterge tahminlerini kapsıyor” dedi.

“Programda yapısal reform, büyüme, enflasyon, mali-bütçe disiplini ve döviz kuruna ilişkin göstergeler öne çıkıyor”

Program yakından incelendiğinde yapısal reform, büyüme, enflasyon, mali-bütçe disiplini ve döviz kuru göstergelerinin ön plana çıktığını belirten Teknokent Genel Müdürü Prof. Dr. Ersan Öz, “Geçtiğimiz haftalarda yapılan açıklamalarda; Orta Vadeli Program ve vergi reformu ve yapısal dönüşüm başta olmak üzere somut adımlarla birlikte öngörülebilirliği güçlendiren bir çerçeve çizileceğinin sinyallerini aldık.Orta Vadeli Programda öncekilere göre bazı analizler ve farklılaşmalar dikkat çekti. Başkan Cevdet Yılmaz, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan başta olmak üzere ilgili tüm taraflarla istişare edilerek belirlenen ve hazırlanan açıklanan programda temel ekonomik göstergelerin revize edilmesi değerli ve aynı zamanda samimi göstergelerdi. Hedeflere yakınlaşacak gerçekçi bir programa işaret etmesi açısından enflasyon, mali-bütçe disiplini ve döviz kuru göstergelerinin ön plana çıktığı söylenebilir.

“OVP’de enflasyona ilişkin 2023 yıl sonu enflasyon tahmini yüzde 65”

“Programdaki enflasyon tahmininin Merkez Bankası tahminiyle uyumlu olduğu görülüyor” diyen Prof. Dr. Ersan Öz, “OVP’de yıl sonu enflasyon varsayımı 2023 için yüzde 65, 2024 için ise yüzde 33. 2025 için yüzde 15,2, 2026 için ise yüzde 8,5 olarak tek haneye indirilerek dijitalleştirilmiş enflasyona ulaşılacağının sinyali verildi. Bu nedenle sıkı para politikasının 2024 için de devam etmesi beklenebilir. Programda Merkez Bankası varsayımıyla uyumlu hale gelindiği, enflasyonun tahmin yerine hedef olarak belirlenmesiyle açıklanabileceği, OVP’de ise tahminlerin düşürüldüğü görülüyor. Bu düşüşte küresel ekonomik aktivitedeki yavaşlama, küresel ticaretteki daralma ve ülkemizde yaşanan deprem felaketi etkili oldu.”

“OVP’de 2023 yılı için yüzde 4,4 ekonomik büyüme”

Ersan Öz, “OVP’de ekonomik büyümenin 2023 için yüzde 4,4, 2024 için yüzde 4, 2025 için yüzde 4,5 ve 2026 için de yüzde 5 olacağı tahmin ediliyor. İşsizlik beklentilerinin 2025 yılında tek haneli seviyelere düşmesi bekleniyor. 2023 beklentisi yüzde 10,1, 2024 için yüzde 10,3, 2025 için yüzde 9,9 ve 2026 için yüzde 9,3 olarak belirlendi. Bir diğer dikkat çeken makro gösterge tahmini ise ihracata ait. 2026 sonu itibarıyla 302,2 milyar dolar olacağı tahmin ediliyor. “Türkiye’nin gücünü keşfedin” logolu mal ve hizmet ihracatına yönelik tanıtımlar, hedeflere ulaşılmasına, hatta aşılmasına katkı sağlayacak. Kişi başına düşen milli gelir 2023 yılı sonu itibarıyla 12 bin 415 Dolar olan tahmini kişi başına gelirin, 2026 yılı sonunda 14 bin 855 Dolara çıkarılmasıyla vatandaşların refah düzeyinde kaliteli bir nicelik standardına ulaşılması hedefleniyor.

“OVP’de döviz tahminleri”

OVP’de dikkat çeken bir diğer konunun da döviz kuru iddiaları olduğuna dikkat çeken Prof. Döviz kuru enflasyon için önemli bir faktör.Kurdaki bu değişiklik döviz kuru geçişkenliğine neden oluyor.Bu arada dördüncü yılda hayata geçirilmesi planlanan “Dijital Türk Lirası” projesi de hayata geçiriliyor. 2024 çeyreği dijital yatırım ortamına bambaşka bir yön verecek gibi görünüyor” dedi.

“Bütçe tahminleri OVP’ye dahil edildi”

Bütçe varsayımlarına ilişkin görüşlerini dile getiren Prof. Dr. Ersan Öz, “OVP’de bütçe projeksiyonlarının yukarı yönde revize edildiği görülüyor. Açıklamalarda sarsıntıya ayrılacak kaynağın belirlendiği belirtildi. Program döneminde bölgelerin 3 milyar lira olduğu belirtilirken, bütçedeki bozulmanın büyük ölçüde sarsıntı maliyetlerinden kaynaklandığı belirtildi.Program döneminde bütçe açığının azaltılarak Maastricht kriterlerine ulaşılması hedeflendi. Programda devlet bütçe gelirleri tahmin ediliyor. 2026 yılına kadar Bütçe Açığı/GSYİH’nın yüzde 2,9’a, Borç Stoku/GSYİH’nın ise yüzde 33’e düşürülmesi hedefleniyor gibi görünüyor. Deprem bölgesinde yapılacak harcamaların çarpan etkisi ile büyümeye katkı sağlaması bekleniyor” dedi.

“OVP’de tasarrufu teşvik eden ve borçlanma gereğini azaltan sistemler”

Türkiye’nin tarımsal besinlerin öneminin bilincinde olduğunu ifade eden Ersan Öz, “OVP’de tasarrufu teşvik eden, borçlanma ihtiyacını azaltan sistemler de öngörülüyor. Mesela fiziki altın tasarruf sistemi yurt dışında ikamet eden vatandaşlarımızın altın tasarrufuna imkan sağlıyor. Tasarruflarının Türkiye’ye kazandırılarak hem kendilerinin hem de ülkemizin kazanmasını sağlayan ortaklık hesabı (Yuvam), Varlık fonu bünyesinde kurulacak teknoloji fonu ile kalkınmada katalizör görevi görecek genç fikirlerin desteklenmesine yönelik düzenlemeler de öngörülüyor. Kuluçka merkezlerinde ülkenin kuluçka merkezlerine açılması, teknopark ve Ar-Ge tasarım merkezlerinin sayı ve imkanlarının arttırılması.Buna kıyasla önemli bir fark ise yedi öncelikli yapısal alanın belirlenmesidir: Büyüme ve Ticaret, Beşeri Sermaye ve İstihdam, Fiyat İstikrarı ve Finansal İstikrar. , Kamu Maliyesi, Afet Yönetimi, Yeşil ve Dijital Dönüşüm, İş ve Yatırım Ortamı… Tarımsal gıdanın öneminin hepimiz farkında olduğumuzu unutmayalım. . Programda buna yönelik çok önemli bir düzenleme ise 2024 yılının üçüncü çeyreğinde mevsimsel etkileri en aza indirirken üretime büyük katkı sağlayacak ‘Sera Organize Tarım Bölgeleri’nin kurulmasıdır. Hem üniversitelerimizde hem de pratik üretim alanlarında savunma sanayi, yapay zeka, siber güvenlik, uzay teknolojileri gibi pek çok tematik alanı kapsayan öncelikli yapısal alanların belirlenmesinden, projelerin planlanmasından ilgili tüm çevrelerin doğrudan ve dolaylı olumlu dış etkileri bulunmaktadır. bölüm ve enstitülerin açılması ve yapılacak reformların takvim çerçevesinde uygulanması. beklemek. Ülkemize hayırlı olmasını diliyoruz.” -KÜTAHYA

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu